ŞEKER HASTALIĞI
SİZİ
ŞEKERLER SİZİ
Fiziksel bir rahatsızlık olan
“Diabetes Mellitus” hastalığını aslında hepimiz biliyoruz, nam-ı diğer ŞEKER
HASTALIĞI. Bu ayki paylaşımım diyabet hastalığının psikososyal yönü ile
ilgilidir.
Şeker hastalığı; pankreastan
salgılanan insülin hormonunun kısmi ya da tam
eksikliğinin neden olduğu kan
şekeri yüksekliği ile
tarif edilen bir sendromdur. Toplumda sıklığı % 6 ila 10 civarındadır. Kabaca
tip 1 ve tip 2 olarak iki sınıfı vardır. Fiziksel, psikolojik ve
psiko-sosyal boyutları olan bir durumdur ve diyabetli fiziksel, duygusal,
ruhsal, sosyal ve cinsellikle ilgili bir dizi sorun ve çatışmayla karşı
karşıyadır. Özellikle endişe, depresyon, stres ve sosyal destek kaybı diyabet
üzerinde olumsuz sonuçlar doğurmakta ve şeker hastalığını
şiddetlendirebilmektedir.
Diyabetlinin duygusal yanıtı
kişilik yapısına, diyabetin tipine ve aşamasına, metabolik kontrol derecesine
ve kişinin kendini yönetme davranışlarını
öğrenmek için gönüllülüğüne bağlıdır. Kendine bakım davranışlarının
duygusal durum üzerinde doğrudan etkisi vardır. Kendine bakım davranışları;
düzenli ilaç alma, diyet, egzersiz ve sürekli izlemden oluşur.
Kendine bakım davranışları ile
glisemik seviyeler arasında güçlü bir ilişkinin var olduğunu saptayan
çalışmalar vardır. Diyabetli; kendine bakım davranışları konusunda yeterli
olduğu halde tedaviye katılmıyorsa, diyabet kontrolü iyi olmasına karşın
kendini iyi hissetmiyor ve yeteneklerinin daha alt seviyelerinde işlevsellik
gösteriyorsa bu durum depresyon şüphesini düşündürebilir.
Şeker
Hastası olan kişilere öneriler;
Hastalığı kabul etmek önemli; Hastalık
sürecinde bir çok dönemler yaşabilirsiniz; inkar, isyan öfke, kabullenmeme.
Aslında bu aşamaları yaşamak gayet normaldir. O yüzden duygularınızı
bastırmadan yaşamanızı daha iyidir, isyan edebilir, inkar edebilirsiniz. Ama bu duyguları uzatmamakta fayda var. Kendinize bir süre
tanıyın, 1 hafta, 1 ay, o süre bittikten sonra artık karar zamanı!
Öyle sürekli isyan eden,
öfkelenen kişi mi yoksa hastalığını kabul edip daha güzel günler için harekete
geçen kişi mi olmak istersiniz?
Kendinizi
her gün sevmeyi, şefkatli olmayı deneyebilirsiniz;
kendinizle olumlu iletişimler kurabilirsiniz. Kendinize hediyeler alıp, sizi mutlu eden
davranışlarda bulunup, yeteneklerinize hizmet etmek ruh ve fiziksel sağlığınıza daha iyi gelecektir..
Başkalarına yardım edebilirsiniz, yardım davranışı ruhsal ve manevi dünyamız için oldukça doyurucudur
Gevşeme
tekniklerini uygulamayı ihmal etmeyin; gevşemek ve
rahatlamak için her gün özel bir zaman ayırabilirsiniz. Derin solunum, meditasyon, masaj,
hayal kurma, görsel hayal kurma gibi teknikleri deneyebilirsiniz.
Egzersiz ,
düzenli yürüyüş yapabilirsiniz; Düzenli egzersiz
yapan insanlar üzerinde yapılan çalışmalarda; daha az strese, daha az
sinirliliğe, daha fazla içsel kontrole, daha az depresyona, daha yüksek öz
saygıya, daha az yalnızlığa rastlanmıştır.
Öfkenizi
alevlendirmek yerine söndürmeyi deneyebilirsiniz; sizi nelerin sakinleştirdiğini, kendinize ve başkalarına zarar vermeden sakinleşmenin yollarını araştırabilirsiniz. Deniz kenarında bağırmak, yüksek sesle müzik dinlemek, boks torbasını yumruklamak, derin sakin nefesler almak işe yarabilir.
Gülümsemeyi ve şakaya vurmayı kullanabilirsiniz; mizah en büyük iyileştiricidir. Neşe ve kahkaha hayatımızın vazgeçilmez parçası haline getirebiliriz.
Yaşadığınız andan keyif almayı deneyebilirsiniz; her anda bize iyi gelecek, keyif verecek küçük mutluluk kaynaklarını bulmak ve onlara odaklanmak o kadar da zor değil. Yeni açan bir çiçek, kahkaha atan bir çocuk, dondurma yiyen bir yaşlı, yeterli bu anlara odaklanıp, o anları yeşertmeye niyetimiz olsun.
Şeker
hastalığı ile ilgili yeterli bilgileri öğrenin; bu konuda
eğitimler alın, kitaplar okuyun, videolar izleyin. Eksik ve yanlış bilgi
olumsuz duygulara sebep olabilir.
Kendine
bakım davranışlarına önem verebilirsiniz; Hobiler geliştirebilir, sağlıklı bir diyetle beslenebilir, sevdiğiniz
kişilerden destek alabilir, kendinizi ödüllendirebilirsiniz. Kan şekeri takibinizi de hatırlatmakta fayda var.
Sağlıkla ve Sevgiyle kalın…
Meltem Şahiner Öncül
Psikolog
Yorumlar
Yorum Gönder