KARAR VERME SÜRECİ VE KONKORDE YANILIMI

 

KARAR VERME SÜRECİ VE KONKORDE YANILIMI

 

Karar vermek hayatımızda önemli dinamiklerden biridir. Kararlarımız hem günlük hayatımızı hem de geleceğimizi ziyadesiyle etkilemektedir. Hafta sonu tatil planı yapmak, kitap okumak, ellerimizi yıkamak, bir kişi ile iletişime geçmek, bir hayvan sahiplenmek, çocuk sahibi olmak, taşınmak, göç etmek, yeni bir iş kurmak ya da su içmek… Gün içinde bu örneklerde olduğu gibi büyük küçük, etkili etkisiz, önemli sıradan binlerce karar alırız.

 

Aldığımız kararlar ise birçok paradigmadan etkilenir. Ruh sağlığımız, karakterimiz, fizyolojik durumumuz, ahlak seviyemiz, farkındalık düzeyimiz, sosyal zekâmız, dikkatimiz kararlarımızı etkileyen başlıca faktörlerdir.

 

Kararlar alırken her zaman objektif, rasyonel, gerçekçi değilizdir. Çoğu zaman mantıklı muhakemeler yapıp karar almaktansa, farkında olmadan “Konkorde Yanılımı” denilen yanılgıya düşerek kararlar alabiliriz.

 

Konkorde Yanılımı, ismini İkinci Dünya Savaşı sonrasında yapılan süpersonik bir uçaktan almaktadır. 1960'lardan sonra 7 yıl süren emek neticesinde İngiltere ve Fransa, süpersonik bir jet uçak yapmışlardır. Yedi yılın sonundaki deneme sürüşlerinde uçağın yeterince başarılı olmadığı, maliyetinin çok yüksek olduğu ve yolcu kapasitesinin düşük olduğu görülmektedir. Fakat buna rağmen bu projeyi başlatanlar uçağın üretimine devam etmişlerdir. Çünkü onca yıllık emeği bırakmak istemezler… Bunun üzerine Oxford Üniversitesi Zooloji Bölümü Başkanı (AlexKacelnik) Konkorde Yanılımı teorisini ortaya atmıştır. Konkorde Yanılımı; kişi ya da kişiler her hangi bir karar verirken, gelecekte elde edecekleri kazanç ya da kayıpları değil, geçmişteki emeklerini dikkate almasıdır. Emeklerinden vazgeçemeyip, gerçekçi olmayan bir umutla gelecekte daha iyi olabileceğini düşünüp hali hazırdaki durumu devam ettirmesidir. O yüzden günümüzde Umut teorisi olarak da bilinir. Fakat karar verirken gelecek planlaması da yapılmalıdır, yoksa sonu hüsranla bitebilir. Nitekim süpersonik uçakta da üzücü bir şey olmuştur. Teori ortaya atıldıktan 4 yıl kadar sonra113 kişinin ölümüne sebep olan concorde uçak kazası olmuştur.

 

Sağlıklı karar verme sürecini etkileyen birçok faktör vardır. Konkorde Yanılımı teorisine göre ise, sağlıklı karar vermek; gelecekteki fayda ve zarar dengesini doğru bir şekilde hesaplayabilmektir.

 

Umut etmek insan psikolojisinde oldukça önemlidir. İnsanın hayatta kalmasını sağlar, iyilik halini güçlendirir, ruh sağlığını destekler. Motivasyonu, yaşam doyumu ve kalitesini olumlu yönde etkiler. Umut düzeyi yüksek olan kişiler alternatif yollar yaratmak, yeni yollar seçmek için kendini daha güçlü hissederler. Daha fazla yaşam amacına sahiplerdir ve bu amaçları gerçekleştirmek için daha fazla çözüm yolları üretebilirler. Kendine güvenen, istekli, canlı, çözüm üreticidirler. Psikolojik dayanıklılıkları yüksektir, zorluklara uyum sağlayıp başa çıkabilirler. Ancak her zaman ve her durumda umut etmek doğru değildir. Umut ederken de gerçekçi olmak gerekir. Karar verirken sadece geçmişte yaptığımız yatırımları (maddi veya manevi) dikkate alarak seçim yaparsak konkorde yanılımına düşme riskimiz artabilir. Hele bir de umut düzeyimiz yüksek bir kişiysek bu yanılıma düşme riskimiz daha da yüksektir. Karar verirken sadece geçmiş emekleri değil, gelecek olasılıkları da hesaba katarak daha gerçekçi ve objektif bir şekilde seçimler yaparsak hayal kırıklığı ile sonuçlanma ihtimali azalır.

 

Sevgi ve Saygılarımla… 

                                                                                                                                 Meltem Şahiner Öncül

Psikolog 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DUYGU YÖNETİMİ; KAPLUMBAĞA TEKNİĞİ

PSİKOLOJİK OLGUNLUK

EN İYİ YOL BİLDİĞİN YOL MUDUR?