SEÇİMLERİMİZ Mİ BİZE, BİZ Mİ SEÇİMLERİMİZE YÖN VERİYORUZ?
SEÇİMLERİMİZ Mİ BİZE, BİZ Mİ SEÇİMLERİMİZE YÖN VERİYORUZ?
Seçimlerimiz mi bize, biz mi seçimlerimize yön veriyoruz?
İleriye mi gideceğiz, geriye mi?
Başa dönüp dönüp duracak mıyız, yoksa gelişecek miyiz?
Yapıcı olmayı seçip
hafifleyecek miyiz, yoksa yıkıcı olup yüklerimizi ağırlaştırarak sırtlamaya
devam mı edeceğiz?
Diyelim ki seçimlerimiz bize yön
veriyorsa, o halde seçimlerimize ne yön veriyor?
Her
şeyin başladığı yer, daha cenin olmadan önce. Anne ve babamızın verdiği karar,
bizi oluşturuyor. Aslında seçim dediğimiz şey en başından tamamen bizim
dışımızda. Anne ve babamızın bilinçli ya da bilinçsiz davranışı ile başlıyor.
Tam da bunu anlatmak istiyorum. Evet, “Neyin seçiminden bahsediyorsun, ben Afganistan’da değil de İngiltere’de soylu bir
ailede doğsaydım, seçimlerim benim kontrolümde olacaktı. Şimdi ben mi seçiyorum
bu hayatı, ben mi seçiyorum çaresizliği?” söylenebilir. Haklılık payı da
yüksektir. Gerçekten toplumsal yaşantı, çevre, sosyoekonomik durumlar,
ebeveynlerin yeterliliği, kardeş sayısı, sağlık durumları, hepsi birbirini
etkileyen ve dolayısıyla seçimlerimizi etkileyen bir döngü. O yüzden seçimler,
en başından bizim seçimimiz değilmiş gibi gözükür. Ama bilinç seviyemiz,
idrakımız, farkındalığımız arttıkça, yani yaş alarak değil de bilincimiz olgunlaştığında,
seçimlerimiz bizim kontrolümüzde olmaya başlar.
Seçim
dediğimiz nedir?
İmkânlar
dâhilinde oluşmuş seçenekler arasında, o zamanki bilinç düzeyine göre en
uygununu tercih etmektir. Buradan yola çıkacak olursak seçim
halinde üç unsur vardır, kısaca bu unsurların ne olduğunu, hangisinin ne kadar bizim
elimizde olduğuna bir bakalım.
1.
Seçenekler; Bulunduğumuz çevre, aile,
toplumsal koşullarımız, ekonomik durum gibi şartlar seçeneklerimizi yüksek
oranda etkilemektedir. Ayvalık’ta yaşayan bir kişinin ekonomik durumu fark
etmeksizin “deniz kenarında yürümek”, seçenekleri arasında rahatlıkla olabilir
aynı şekilde İzmir, Egekent’te yaşayan bir kişi içinde “Metroya binmek”
seçenekleri arasında rahatlıkla olabilir. Fakat Ayvalık’ın köylerinde yaşayan
bir kişinin seçeneklerinde deniz kenarında yürümek veya metroya binmek ekonomik
durum, toplumsal yaşantı, aile gibi unsurlara bağlıdır ve seçenekleri arasında rahatlıkla
olamayabilir.
2.
Bilinç düzeyi; Farkındalığımız, olgunlaşmamız, akılcı düşünme
becerimizdir. Durup durup kendimize bakmaktır. Düşüncelerimizi, duygularımızı,
davranışlarımızı tanımaktır. Tanıyıp yol almaktır, değişmek, gelişmektir.
Objektiflik kazanmaktır. Kendi hâkimin, kendi savcın, kendi avukatın olmaktır. Tüm
bunlar dışsal unsurlardan da içsel unsurlardan da etkilenir. Dışsal unsurlar
(çevre, toplum, aile, ekonomi vb.) başlangıç düzeyimizi belirler, yol alışımız ise
bizim elimizdedir. Yani bizim elimizde mi yoksa dışsal unsurların elinde mi?
Sanırım, “Fifti fifti.”
3.
Tercih etmek;
Seçeneklerin
arasında aklımızın erdiğince değerlendirip seçme halidir. Seçme; seçeneklere ve
değerlendirmelere bağlı bile olsa bizim verdiğimiz bir karardır. Başkasının
kararını seçmeyi bile biz tercih ederiz.
Yani aslında tercih etme hali, başımıza bir silah bile dayansa bizim
elimizdedir. Zorunda kaldığımız şeyi mi tercih ediyoruz, yoksa silahın
patlamasını mı? Kolay ya da zor, ideal ya da ortalama ne olursa olsun
verdiğimiz karardır aslında.
Bu
örnekten kabaca özetlemek gerekirse, silahlı bir durumun içinde olmak bizim
seçimimiz olmayabilir, işte bu 1. maddedeki seçeneklerdir. Dışsal unsurlardan
daha çok etkilenir. Başımıza silah dayandığında olayı değerlendirmemiz 2. maddedeki
bilinç düzeyimizdir. “Erkek adam korkmaz.” diye mi değerlendireceğiz, yoksa
“Sakinlikle, yapıcı bir şekilde, bu olayı nasıl bitirebilirim?” diye mi
değerlendireceğiz. Bu düşünce stilimiz hem bizimle alakalı hem de dışsal
durumlarla alakalıdır. Tüm bunlarında neticesinde verdiğimiz karar ise üçüncü
maddedir ve tamamen bize bağlıdır. Seçim, başlangıçta bizim dışımızda,
olgunlaştıktan sonra bizim elimizdedir.
Görülen
o ki, aslında seçim bizim elimizde dediğimizde ifade etmek istediğimiz şey 3.
maddedeki tercih etme, karar verme halidir. Aslında karar vermeyi etkileyen
bilinç düzeyi ve seçenekler bahsedildiği üzere tek başına bizim elimizde
olmayabilir. “Hali hazırdaki seçeneklerime ve bilinç seviyeme göre, yapıcı
olmayı seçiyorum” demek bu bilgileri öğrendikten sonra artık sizin elinizdedir.
Çünkü farkındalığımız arttıkça seçeneklerimizi de değiştirebilir,
tercihlerimizi de etkileyebiliriz. Böylelikle yine yüzde yüz olmasa da yüksek
oranda seçimlerimiz bizim elimizde olmaya başlar.
Saygı ve sevgilerimle…
Meltem
Şahiner Öncül
Yorumlar
Yorum Gönder