DUNNİNG – KRUGER SENDROMU

 

DUNNİNG – KRUGER SENDROMU

Bilgi çağındayız. Hepimiz birçok konu ile ilgili temel bilgilere kolay ve hızlı erişebiliyoruz. Edindiğimiz bilgiler kimimize yetiyor, kimimiz ise daha çok araştırıyoruz. Bazen edindiğimiz biraz bilgiyi abartıp kendimizi o konunun “Uzmanı” gibi hissedebiliyoruz. Hatta uzmanı olduğunu sandığımız konuda, gerçekten o konunun uzmanı bir kişiden daha çok bildiğimizi iddia bile edebiliyoruz. Örneğin; sağlık ile ilgili hepimizin birçok bilgisi vardır. Kimisi medyadan, kimisi belki kitaplardan, kimisi de tecrübelerle edinilmiştir. Farklı farklı kaynaklardan edindiğimiz bilgilerle bu işin uzmanı olamasak da, “Bilgilisi” oluyoruz. Bir sorun olduğunda,”Bilgili” yanımızı teyit ettirmek için, bu işin uzmanına gidiyoruz. Uzman sorunu tanımlıyor, çözüm buluyor veya önerilerde bulunuyor. Fakat biz, uzmana sormamıza rağmen kendi bildiğimiz çözümü uyguluyor, bir işin uzmanının önerilerindense kendi bildiğimizi yapıyoruz.

Kendi bildiğimizi yapmanın altında birçok düşünce olabilir. “Ben kendime uzmandan daha çok güveniyorum, kendi bilgi ve tecrübelerim uzmanınkinden daha kıymetli. Evet uzman benden daha çok biliyor olabilir ama ben kendi bilgilerime daha çok güveniyorum.”. Bu ve bunun gibi düşünceler kendi bilgimizi abartmamıza neden oluyor. Bilgimizi abartma durumunu; sağlıktan eğitime, politikadan spora neredeyse her alanda yapabiliriz.  “Azıcık bilgi” ile birçok alanda ukala tarzda uzman oluruz.

Azıcık bilgi ile uzmanlaşma durumu geçmiş zamanlarda da fark edilmiş, “Cahil cesareti” denmiş, “Boş başak dik durur, dolu başak eğik durur”, “Zihin fukara olunca, fikir ukala olurmuş” denmiş. Ünlü matematikçi, yazar, filozof Russell "Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır."  demiş.  Ayrıca Darwin’de bu konuya değinmiş, "Cehalet, genellikle bilgi sahibi olmaktansa özgüvene sebep olur." demiş.

 Her işin gerçek uzmanı olduğu gibi insan davranışlarını araştıran uzmanlar da var ve bu gerçek uzmanlar abartılan bilgi konusunu araştırmışlar. Cornell Üniversitesi’ndeki iki psikolog Kruger ve Dunning, bu konu hakkında bir çalışma yapmışlar ve hatta bu araştırma Nobel Ödülü almış.  Bu çalışmada; 45 kişilik grup oluşturulmuş ve bu kişilere bazı sorular sorularak bilgi seviyeleri belirlenmiş. Daha sonra kişilere sormuşlar “Sorular nasıldı, nasıl geçti?” diye ve yanıtlarını yorumlamışlar. Soruları gerçekte az bilen kişiler, soruların neredeyse tamamını bildiklerini, çok fazla soruya doğru yanıt verdiklerini belirtmişler. Soruları gerçekte daha çok bilen kişiler ise; daha az doğru yanıt verdiklerini belirtmişler. Az bildiğini tahmin edenler aslında yüzde doksan doğru bilirken, çok bildiğini sananlar aslında yüzde on doğru bilmişler. Araştırmacı Kruger ve Dunning bu çalışma sonucunda, kişilerin bilgisi azaldıkça daha fazla kendilerini abartma davranışlarında, bilgisi arttıkça da daha fazla alçakgönüllü davranışlarda bulunduğunu yorumlamışlardır. Litaratüre Dunning- Kruger Sendromu olarak geçen bu konu üzerine birçok araştırmaya devam edilmiştir, birçok alanda yorumlarda bulunulmuştur. Fakat bu sendromda genel varsayım aslında şudur; “Bir şeyi ne kadar az bilirsek ondaki başarımızı o kadar abartırız.”

Yakın çevremizde, hatta zaman zaman kendimizde Dunning-Kruger Sendromunu gördüğümüzde, azıcık bilginin cüretkârlığını hatırlayıp ufacık gülümsemeniz dileğiyle…

 

Meltem Şahiner Öncül

Psikolog

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DUYGU YÖNETİMİ; KAPLUMBAĞA TEKNİĞİ

PSİKOLOJİK OLGUNLUK

EN İYİ YOL BİLDİĞİN YOL MUDUR?