ANLAMAK
ANLAMADAN, BİLMEDEN
Bir şeyi anlamak istiyorsak onun işleyişini ve düzenini bilmek gerekiyor. En basitten en karmaşık şeye kadar kâinatta olan her şeyin kendi düzeni var. Galaksi ve gezegenlerin işleyişinden tutalım hücrenin işleyişine kadar her şeyde düzen ve nizam var. Gece ve gündüzün oluşumunu anlamak için; güneş sistemini, dünyayı ve dünyanın hareketlerini bilmemiz gerekmektedir. Bir çocuğunun boyunun uzamasını anlamak için, kemik gelişimini, hücrenin yapısını, difüzyonu, hormonların işleyişini, beslenmeyi bilmek gerekmektedir. Bir kapıyı açmak için kapı kolonun aşağıya yönde bastırılarak çekilip açılacağını bilmek lazım. İşte o yüzden bir şeyi tam manası ile anlamak istiyorsak, önce onun işleyişine ve düzenine bakmamız gerekmektedir.
Bilgisayarımızın aniden bozulduğunu varsayalım, bizimde bilgisayar ve elektrik hakkında hiçbir şey bilmediğimizi hatta yanlış bildiğimizi düşünelim. Bilgisayarı eski haline döndürmek için elektriğin voltajını yükseltelim ya da bilgisayarın üzerine bir bardak soğuk su dökelim. Neler olur sizce? Eyvah bilgisayarı toptan bozduk.
İnsanı anlamak içinde durum aynen bu kadar basit aslında. Anlamadan ve bilmeden yaptığımız birçok absürd şeyler var bunun gibi. Kadını anlamak için, kadının beyni ve fizyolojisini bilmek gerekir. Erkeği anlamak için erkek fizyolojisini, beynini, çevresel faktörlerin etkisini bilmek gerekir. Bir çocuğu anlamak için ya da bir ergeni anlamak için onların “İşleyiş”lerini bilmek gerekir.
Bunun yanı sıra her şey ve herkes benzer de olsa farklı işleyiş ve
düzenleri vardır. Tıpkı yıldızlar gibi, hepsi bize aynı gibi gözükse de farklı
işleyişi, biçimi, kapasitesi, özü vardır.
Çocuğumuz ağlamasın, üzülmesin diye, istediği birçok şeyi almak veya yapmak, aynı bir ağacı ya da çiçeği daha hızlı büyüsün, daha güzel büyüsün, daha sağlıklı olsun diye günde iki kez sulamak ve üstüne gün aşırı vitamin desteği yapmak kadar absürd bir durumdur aslında. Örneğin begonvil; suyu, güneşi seviyor mu? Toprağı nasıl olmalı? Ne sıklıkla sularsak daha iyi olur? Nasıl budamalıyız? Ne zaman toprağını değiştirmeliyiz? Bunların ve daha nicelerinin yanıtlarını öğrenmeliyiz. Bunları öğrenmek yetmez bide takip edip gözlemlemeliyiz. Bu da yetmez bir sorun olduğunda örneğin kurumaya başladı, kurumasına sebep olacak nedenleri araştırmalı, ona göre çözümler bulmalıyız. Bu da yetmez sorun devam ederse çiçeğimizi bir uzmana götürmeli, gerekli görülen bakımı uygulamalıyız.
Çiçeğimize bakarken bile birçok bilgiyi öğrenmemiz gerekirken, onu gözlemleyip takip etmemiz ve sorun olduğunda da çözümler üretmek için araştırmamız, incelememiz, anlamamız, gerekirken neden KENDİMİZİ, eşimizi, çocuğumuzu, komşumuzu, babamızı, teyzemizi anlamak için emek harcamıyoruz? Neden bir çocuğun fizyolojisini, beyin ve dil gelişimini, sevebileceği şeyleri, genetik özelliklerini, karakterini incelemiyor, öğrenmiyor, araştırmıyoruz?
Çocuğumuzu anlamak için illa pedagog, sevdiklerimizi anlamak için illa psikolog, bedenimizi tanımak için illa fizyolog olmamız gerekmiyor. Tanıyalım, öğrenelim, inceleyelim. Anlamaya çalışalım. Kadının işleyişini anlamaya çalışalım. Çocuğun beynini, ergenin sorunlarını, erkeğin narsisizmini. Daha derine inelim, daha çok öğrenelim, daha çok sorgulayalım, daha çok gözlemleyelim, daha çok araştıralım.
Bir çiçeğe bakmak, iyi bir sürücü olmak, güzel bir ziyafet hazırlamak, iyi bir yüzücü olmak, hızlı kilo vermek, güzel fotoğraf çekmek, sağlam bir araba almak için birçok şey öğrenirken, okurken, gözlemlerken, araştırırken, insanı anlamak için daha fazla çaba göstermemiz gerekmez mi?
Sevgiler …
Meltem Şahiner Öncül
Psikolog
Yorumlar
Yorum Gönder