POZİTİF PSİKOLOJİ VE PSİKOLOJİK SERMAYE
“Sağlıklı insan
kime denir?” diye düşündüğümüzde aklımıza ilk önce hasta olmayan insan gelir.
Hâlbuki Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) sağlıklı insan tanımı bunu söylemiyor
bize. DSÖ sağlıklı insanı; fiziksel, ruhsal, sosyal olarak iyi halde olan insan
şeklinde tanımlamaktadır. Yani DSÖ insanı biyopsikososyal bir varlık olarak
kabul etmiş ve iyilik halini bütüncül olarak değerlendirmiştir.
Psikoloji
bilimi, klinik psikoloji düzleminde İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ruh sağlığı
hastalıkları ve tedavileri üzerinde gelişim göstermektedir. Fakat hastalıkların
dışında, sağlıklı diyebileceğimiz, nüfuzun yaklaşık yüzde seksenini oluşturan
kişilerinde iyilik halini sağlamak ve arttırmakla ilgili çalışmalar ikinci
planda kalmıştır. Son yıllarda bu sebeplerden pozitif psikoloji yaklaşımları
ile bu boşluk doldurulmaya başlanmıştır.
Pozitif
Psikoloji yaklaşımının kurucusu Seligman’a göre, psikoloji sadece hastalığın,
zayıflığın ve zararın incelenmesi değildir; ayrıca güçlü yanların ve iyi
özelliklerin de incelenmesidir. Tedavi sadece yanlış olanı onarmak değil;
ayrıca doğru olanın inşasıdır. Psikoloji sadece hastalık veya sağlık ile ilgili
değil; iş, eğitim, iç görü, sevgi, gelişim ve oyun ile ilgili olduğunu belirtmiştir.
Pozitif
Psikoloji Yaklaşımı’nın oluşması 1998 yılına dayansa da, insanlık tarihi
boyunca pozitif psikoloji kavramının öneminin bilindiği, sanat ve edebiyat
alanlarında görülmektedir. Aristotales MÖ 4. yy’da, mutluluğun insanlık için en
yüksek iyilik olduğunu belirtmiştir.
Pozitif
Psikoloji kapsamında birçok kavram ele alınmaktadır; psikolojik iyi oluş,
psikolojik dayanıklılık, psikolojik sermaye, umut, yardımseverlik, mutluluk
gibi. Bu kavramları kategorize etmek gerekirse Seligman’a göre pozitif
psikolojide üç düzey vardır; öznel, bireysel ve grup düzeyleri.
1.
Öznel Düzey: Zaman
boyutludur. Geçmiş, şimdi ve gelecek zaman boyutları vardır.
a.
Öznel Düzey
Geçmiş Boyut: Kişinin iyi
oluşunu ve yaşam doyumunu sağlayan geçmişten getirdiği manevi rezervleridir.
Öznel iyi oluş, olumlu duyguların çokça yaşanması, olumsuz duyguların az
yaşanması ve genel bir memnun olma hali yani yaşamdan doyum alma olarak ele
alınmaktadır.
b.
Öznel Düzey
Şimdiki Boyut: Akış ve
mutluluğu içerir. Şimdi ve burada olma halini sağlayabilme becerisini içerir.
Akış yaklaşımının kurucusu Csikszentmihalyi’ye göre akış, herhangi bir
aktivitenin içinde her anı ile yoğun bir şekilde kendini kaybetmiş hissi ile
yer alınması olarak tanımlamaktadır. Yani herhangi bir şeyi yoğun bir şekilde
yaparken zamanın su gibi akıp geçtiği anlardır.
c.
Öznel Düzey
Gelecek Boyut: Umut ve
iyimserliği içerir. Umut, bireyin amaçlarına ulaşmak için azimli olması ve
başarılı olmak için hedeflerine yönelebilmesidir. İyimserlik ise, bireyin şu an
ve gelecekte başarılı olacağına dair pozitif yorum yapabilmesi demektir.
2.
Bireysel Düzey: Bilgelik,
özgünlük, bağışlayıcılık, cesaret, sevgi gibi kişisel özelliklerle ilgilidir
3.
Grup Düzeyi: Hoşgörü,
sorumluluk, yardımseverlik gibi vatandaşlık becerileri ile ilgilidir.
2004 yılında
Luthans, pozitif psikolojinin bu kavramlarını “Psikolojik Sermaye” (PsyCap)
olarak nitelendiriştir. Luthans’a göre, bireyin zorlu görevlerde başarılı olmak
için gerekli çabayı gösterebilme güvenine sahip olması (öz yeterlilik); iyimser
olması; umutlu olması psikolojik olarak dayanıklı olması (problemlerle ve
sıkıntılarla karşılaştığında başarıya ulaşmak için ayakta kalması ve tekrar
toparlanabilmesi) gibi yeterlilikleri bireyin psikolojik sermayesini
oluşturmaktadır.
Maddesel sermayemizin
bizi oldukça zorladığı bu günlerde, psikolojik sermayemize yatırım yaptığımız
zamanlar geçirmemiz dileğiyle…
Sevgi ve
saygılarımla…
PSİKOLOG
Meltem Şahiner
Ayvalık Devlet Hastanesi
Yorumlar
Yorum Gönder